20+ yıllık akademik bilgi, klinik deneyim ve yenilikçi tedavi anlayışıyla hizmetinizde.

Hakkımda

Op. Dr. Kadir Çeviker

1979 yılında Niğde’de doğan Dr. Kadir Çeviker, tıp eğitimini 2004 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tamamladı. Uzmanlık eğitimini ise 2011 yılında İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’nde Kalp ve Damar Cerrahisi alanında aldı.

Zorunlu hizmet döneminde Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, başta koroner ve kapak cerrahisi olmak üzere çok sayıda kalp ve damar operasyonunu yönetti. Aynı süreçte periferik damar hastalıkları, varis tedavileri ve travmatik damar yaralanmalarında aktif görev aldı.

2013 yılında başladığı İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Moleküler Biyoloji ve Genetik alanındaki ikinci doktora çalışmaları hâlen devam etmektedir. Akademik kariyerinde 2014 – 2017 yılları arasında görev yaptığı Süleyman Demirel Üniversitesi’nde yardımcı doçent olarak biyomühendislik alanında dersler verdi ve bir ilaç geliştirme projesini başarıyla tamamladı.

2017 yılından bu yana özel sektörde hasta kabul eden Dr. Kadir Çeviker, klinik pratiğinde özellikle varis, damar hastalıkları, yara bakımı ve rejeneratif tıp uygulamalarına odaklanmaktadır.

15+ Yıl

Kalp ve Damar Cerrahisinde Uzmanlık

25.000+

Başarılı Medikal Müdahale

Uzmanlık Alanları

Sık Sorulan Sorular

Varis, toplardamar kapakçıklarının bozulması sonucu kanın geriye kaçması ve damarların genişlemesiyle oluşur. Genetik yatkınlık, uzun süre ayakta durmak, gebelik ve obezite gibi faktörler riski artırır.

Hayır. Endovenöz lazer tedavisi lokal anestezi altında uygulanır ve genellikle ağrısızdır. Hasta aynı gün taburcu edilir.

Köpük tedavisi, varisli damara özel bir sklerozan madde enjekte edilerek damar duvarlarının birbirine yapışmasını sağlar. İşlem kısa sürer ve ayaktan yapılır.

Açık ameliyat klasik cerrahi yöntemle damarın çıkarılmasıdır. Lazer tedavisi ise minimal invazivdir; daha az ağrı, daha hızlı iyileşme ve estetik açıdan avantaj sunar.

Şeker hastalığı, dolaşım bozuklukları, enfeksiyon ve uygun pansuman yapılmaması kronik yara iyileşmesini zorlaştırır. Multidisipliner yaklaşım gerektirir.

PRP (Platelet Rich Plasma), hastanın kendi kanından elde edilen iyileştirici hücrelerin yaraya uygulanmasıdır. Diyabetik yaralar, bası yaraları ve cerrahi yaralarda başarıyla kullanılır.

Yaranın tipi, derinliği ve enfeksiyon durumu göz önünde bulundurularak bakım günlük ya da gün aşırı yapılmalıdır. Hekim kontrolünde planlanmalıdır.

Varis, venöz yetmezlik ve lenfödem hastalarına önerilir. Ameliyat sonrası ödem kontrolü için de kullanılır. Uygun basınç ve ölçüyle seçilmelidir.

İlaçla ya da girişimsel yöntemlerle açılamayan, doku kaybı riski olan veya ciddi yürüme bozukluğu yapan damar tıkanıklıkları cerrahi olarak açılır.

Sitemizdeki “Randevu Al” butonunu kullanarak WhatsApp üzerinden hızlıca ulaşabilir ya da iletişim formunu doldurabilirsiniz.

Güncel Blog Yazıları

Mutlu Hasta Mutlu Doktor